Ana içeriğe atla

Galatasaray 3-2 Mersin İdman Yurdu



Dün Galatasaray Hamza Hamzaoğlu geldiğinden beri en kötü oyununu oynadı.Daha 5. Dakikada Mersin’e 2 pozisyon vermişti.O 2 pozisyonda golün habercisi gibiydi ki 4 dakika sonrada Mersin öne geçti. Kısacası Galatasaray’dan beklenen baskılı oyun Mersin’den geldi ve o oyunda Mersin’i Arena’da öne geçirdi. Bu dakikadan sonra kötü oynayan Galatasaray’ın skora ve oyuna vereceği reaksiyon önemliydi. İlk yarıda beklediğim reaksiyon gelmedi, kötü oyun devam etti. Galatasaray bu kötü oyuna rağmen, kaleyi bulan isabetli tek şutu olmamasına rağmen Güven’in kendi kalesine attığı golle beraberliği yakaladı. Bu golden sonra olacaklar çok önemliydi. Ben bu golden sonra Galatasaray’ın toparlanmasını, Mersin’in de skoru korumak için geriye yaslanmasını beklerken Galatasaray toparlanmadı kötü oyununa devam etti. Mersin ise geriye yaslanmadı, baskılı oyununa devam etti. Sonucunda da ilk yarıyı önde kapattılar. İkinci yarı Hamza hocanın yaptığı Emre-Hamit değişikliği Galatasaray’a maçı kazandırdı. Bu değişiklik ikinci yarının daha başında Galatasaray’ın, Hamit’le maçtaki ilk pozisyonuna girmesini sağladı. Çok geçmeden de penaltı kazandı Galatasaray ve Burak’ın golü ile skoru yeniden eşitledi. Bu golden sonra Mersin ilk yarıdaki oyunun tamamen dışına çıktı ve geriye yaslandı. Galatasaray gibi bir takıma karşı da bu kadar çok geriye yaslanırsanız maçı kaybedersiniz. Nitekim öyle de oldu Galatasaray ikinci yarının iyi isimlerinden olan Sabri’nin asistinde Umut’la golü buldu ve maçı kazandı. Bu maçın skoru ne olursa olsun Galatasaray’ı ve Hamza Hamzaoğlu’nu yanıltmamalı. Dün sahada Hamza Hocanın bizi alıştırdığı kadar iyi bir Galatasaray yoktu. 55.dakikaya kadar Galatasaray’ın kaleyi bulan tek şutunun penaltıdan gelmesi de bunun bir göstergesi olduğunu düşünüyorum. 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Roko Ukic: Fenerbahçe’deki Yıllarım Kariyerimin En İyi Dönemiydi

Fenerbahçe ‘de 3 sezon forma giyen ve Unics Kazan’a attığı son saniye basketiyle hafızalarda yer edinen Roko Leni Ukic ile Eurohoops için konuştum. Kariyerinin en iyi dönemini Fenerbahçe‘de geçirdiğini ifade eden tecrübeli oyun kurucu, o dönemi çok özlediğini de ifade etti. Öncelikli olarak şu an The Last Dance gündemde bunla alakalı görüşlerini almak istiyorum. Diziyi izledin mi ve izlediysen neler söylersin? Elbette Last Dance’i izledim. Biz Hırvatlar için çok daha özel bir belgesel çünkü efsane Chicago Bulls kadrosunda Toni Kukoc da vardı. O zaman ve hala bizi temsil ettiği için oldukça gururluyuz. Ben bir NBA ve basketbol sever olarak belgeseli sevdim. 2 sezon NBA’de forma giymiştin ve bu sene NBA’in efsane ismi Kobe Bryant hayata gözlerini yumdu. NBA’de oynadığın dönemde Kobe’yle unutamadığın bir anın oldu mu? Kobe Bryant’a karşı iki maç oynadım, 20 dakikanın üzerinde. Benim için çok özeldi. Hayatının trajık şekilde son bulması herkesi üzdü. Biliyorsunuz, çocuklar...

David Mutaf: Fenerbahçe benim için her zaman öncelik olacak.

Fenerbahçe 'de genç takımda geçirdiği iyi sezonun ardından NCAA ekiplerinden M innesota Üniversitesi ile anlaşan David Mutaf , bu kararı alma nedenlerini, Obradovic'ten öğrendiklerini ve gelecek hedeflerini Eurohoops 'a anlattı.  Öncelikli olarak NCAA'ye gidişinle başlamak istiyorum. Fenerbahçe'den ayrılarak NCAA'ye gitmeye nasıl karar verdin? Süreci biraz anlatabilir misin? Yaklaşık 2 yıldır zaman zaman Amerika'daki okullardan ilgi görüyordum. Daha sonrasında bu ilgi mart aylarının başlarında Amerika'daki çeşitli okullardan neredeyse her gün mesajlar ve telefonlar almaya başlayarak arttı. Maalasef pandemi yüzünden okulları gezemediğim için online toplantılar ve turlar gerçekleştirdim. Benim için zorlu ve yoğun bir iki ayin ardandan basketbol ve eğitim kariyerim için en doğru adımı Minnesota Üniversitesi'nde atabileceğime karar verdim. NCAA'den Minnesota Üniversite dışında başka teklifler aldın mı? Aldıysan da tercihini Minnesota Ü...