Ana içeriğe atla

Onur Bayramoğlu: Eskişehir kadar takımına sahip çıkan şehir yok!

Onur Bayramoğlu

Eskişehirspor
'un tecrübeli oyuncusu Onur Bayramoğlu, YouTube kanalımda konuğum oldu. Geçmişte Beşiktaş'ta tutunamama sebebinden, altyapıdaki sorunlara ve Eskişehirspor'un geleceğine kadar birçok konuda önemli sözler söyledi. 

Röportajı YouTube kanalımda izleyebilirsiniz veya metni okumaya devam edebilirsiniz... 

Onur Bayramoğlu'nun açıklamaları şu şekilde: 

Beşiktaş'a 19 yaşında transfer oldum. 1 sene önce amatörken direkt Beşiktaş'a gitmişim gibi bir durum olmuştu. O süreci çok hızlandırdı. Belki o dönem daha yavaş geçirebilirdi. Belki önce daha alt seviye bir takıma gittikten sonra İstanbul takımlarına geçiş olabilirdi. Orada bir tecrübe eksikliği oldu. Bir de elbette o tarz bir teklif insana hayatında bir kere gelir diye düşünüyorsunuz. İnsan da o açıdan bakıyor. Etrafındaki insanların da yönlendirmesinde kalıyorsun. 19 yaşındasın ve çok tecrüben yok dolayısıyla onların tecrübelerinden faydalanmaya çalışıyorsun. Sonrasında da Beşiktaş'ta ilk senemde bir sakatlığım vardı ve hiç oynayamadım. Sonraki sene süre almaya başladım fakat sakatlıklar çok etkiledi. Amatörken bize haftada 5 maç oynatıyorlardı. U15, U16 vs bütün amatör lig dahil oynuyorduk ve hepsi kötü sahalardaydı. O zamanlardan kalan sakatlıklar yaş ilerledikçe ortaya çıkmaya başladı. Sonrasında da bir şike süreci yaşadık ki o da beni çok etkiledi. Çünkü hocam Tayfur Havutçu'ydu. Gitmek istediği yer Eskişehirspor'du ve menajerime de Eskişehir'den başka yere gitmek istemediğimi söylemiştim. Eskişehirspor'un teknik direktörü de Bülent Uygun'du. Bir gün önce yüz yüze görüştüğüm, telefonla görüştüğüm kişileri ertesi gün kelepçeli görmek şok yaratmıştı. Yapabilecek hiçbir şey yoktu. Nasıl yaşayacağımıız bilmiyorduk. Genel olarak o dönemde akıl danışabileceğim, sağlam güvenebileceğim bir insan bulmakta zorlandım. Yanlış yönlendirmeler, yanlış tercihler Beşiktaş'ta kalamamamı etkiledi. 

EĞİTİM GERÇEKTEN ŞART

Hep denir, Cem Yılmaz da şakasını yapıyor hatta ama eğitim gerçekten şart. Çünkü İstanbul farklı bir yer, farklı bir ortam. Sadece İstanbul değil, Süper Lig seviyesi farklı bir yer. Şimdi amatörden yetişen bir çocuk zamanında bu bilgiyi, birikimi almazsa o seviyeye çıktığı zaman afallıyor. Ben o açıdan şanslıydım Eskişehir kozmopolit bir şehir. Her şekilde insan var. O şekilde gelişebiliyorsun ama bu ortamlara girmeyen de futbolcu olabiliyor. Aslında bir yerde de bu futbolcu da bitiyor. zamanında kendini geliştirmeye vakit ayırırsan faydasını görüyorsun. Sadece futbol olarak değil, kafa olarak geliştirmelisin. Bu şekilde ileride karşılaşacağın engellere hazırlıklı olup, onları aşabilirsin. Bu da eğitimle olacak bir şey. 

ESKİŞEHİR KADAR TAKIMINA SAHİP ÇIKAN ŞEHİR YOK 

Eskişehir'de futbol oynamak bir ayrıcalık benim için. Sadece şahsım için değil. Bütün futbolcular böyle düşünüyor. Burada şu anda şartlar olumsuz durumda. Maddi sıkıntılar var. Bunlar tam olarak aşılabilecek mi, aşılamayacak mı bir güvensizlik var ama buna rağmen insanlar buraya gelmeye can atıyor. Burası gerçekten bir futbol şehri. Burada oynamak o açıdan bir farklılık. İnsanlar biraz daha eğitimli olduğu için futbol açısından da daha rahat anlaşabiliyorsunuz. Daha üst düzeyde konuşabiliyorsunuz. Bu da futbolcu olarak bizi sevindiriyor. Bence burada olmak farklı. Başka takımlarda da oynadım ama bu kadar takımını sahiplenen başka bir şehir yok. 

LİGDE KALMAYI İSTİYORUZ

Ligde kalmayı istiyoruz. Takımın durumu ortada. Transfer yasağımız var ve her an puan silme cezası da gelebilir. İki insanın dudağının arasında duruyor bu ve insanı, camiayı geren bir şey. Biz de ligde kalmak için elimizden geleni yapıyoruz. Altından kalmak zor bir şey ama Eskişehirspor devrim yapmış bir takım. Çok büyük başarıları olan bir takım. Zamanında bunu yapanlar da Eskişehirli'ydi ve biz de Eskişehirliyiz. Bunu yapabiliriz diye düşünüyorum. Biz bunu başarırsak ki ben inanıyorum başaracağımıza, şehir olarak başaracağız. Keşke koronavirüs olmasaydı. Çünkü taraftar bize çok büyük bir güç veriyor. Taraftar olduğu zaman +1 puan ile çıkıyoruz her zaman. Taraftar karşı takımın üzerinde büyük bir baskı kuruyordu. Biz yine de elimizden geleni yapacağız. 

KÜME DÜŞMENİN KALDIRILMASI DOĞRUYDU 

Bence küme düşmenin çok daha önceden kaldırılması gerekiyordu. Kesinlikle doğru karardı. Ülke olarak maddi açıdan sıkıntılı bir süreçteyiz. Bu da futbola da yansıyor. Böyle bir ortamda da küme düşmenin olması birçok takımı bitme noktasına getirecekti. Bu da herkesi etkileyecekti. Bence orada doğru bir karar alındı. Önemli olan bundan sonra ne yapılacak ben onu merak ediyorum. Normal hayata dönüş nasıl olacak orası çok büyük bir soru işareti. İnşallah bir an önce düzelir her şey. 

KORONAVİRÜS TESTİNİN MALİYETİ ÇOK CİDDİ BOYUTTA

Koronavirüs testinin maliyeti çok ciddi boyutlarda. Benim bildiğim 30 bin TL civarı bir maliyeti var her hafta. Tabii bu TFF'den gelen yazıya göre de takımın kendisinin karşılaması gerekiyor. Burada yaklaşık 400-500 kişinin her hafta testi yapılıyor. Bu da ciddi bir maliyet. Alt liglerde bunu karşılamak mümkün değil. Süper Lig'de bile takımlar sıkıntı yaşarken alt liglerde bunun karşılanmasını beklemek sürdürülebir bir çözüm değil. Madem böyle bir zorunluluk var o zorunluluğun TFF tarafından karşılanması gerekiyor bence. 14 kişi maça çıkma zorunluluğu var mesela bu çok saçma. O takımın bel bağladığı insanlar olabiliyor. O adam hasta olsa ve o hafta oynamasa bütün kader değişecek. 


Saha içinde hiç aklınıza bile koronavirüs gelmiyor ama saha dışında korkuyorsunuz. Benim çocuğum var, eşim hamile, evde yaşlılarımız var. Sadece yaşlılar olmasa bile ciğer hastalığı olan insanlar var. Bunun da ciğere zarar veren bir hastalık olduğu belli. Benim de tek korkum onlar. Yoksa biz sporcular iyi çalıştığımız, kuvettli olduğumuz için bunu ayakta atlatacağız. Belki hiç sempton göstermeyeceğiz ama çevremizdeki insanlar için korkuyorum. Kimseyle de görüşmüyoruz o yüzden. Evden işe, işten eve gidiyoruz. İçinden çıkılmaz bir durum açıkçası. 

METEHAN ALTUNBAŞ ÇOK DAHA İYİ YERLERE GELECEKTİR 

Mehmet Özcan iki sezondur kendini baya gösterdi. Çocuk gerçekten iyi. Top kapma konusunda, sezgilerinde, ayağa kısa oynama konusunda gayet iyi. Kendini geliştirebileceği de çok nokta var hepimiz gibi. Mehmet de kendini geliştirecektir. Benim inancım tam. Keza Metehan Altunbaş da öyle. Bizden çok çabuk gitti açıkçası. Fiziği çok çabuk gelişti ve Avusturya'da iyi bir antrenmanla çok farklı yerlere gelebilecek bir oyuncu. Metehan'ın şu anda Avusturya'da olması benim gözümde çok büyük bir başarı değil çünkü daha iyi yerlere gelişebileceğini biliyorum. 

ESKİŞEHİRSPOR ŞAMPİYON OLACAKTIR

Eskişehirspor ileride şampiyon olacaktır. Korkulan deplasman olmaktan ileride şampiyonluğa oynayacak bir noktaya gelecektir. O potansiyel var burada. Bu potansiyeli ortaya çıkaracak mentalite gerekiyordu ki o da uygulanmaya başladı benim gözümde. Biraz sabredersek sinirlenmeden, öfkelenmeden sadece olayı çözmeye çalışırsak bu çok farklı bir noktaya gidecektir. Şehir destek verirse camia olarak çok iyi yerlere geleceğiz.  

Röportajın tamamı için: 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Chris Singleton: Hedefimiz 4 kupayı da kazanmak

Anadolu Efes ’in Turkish Airlines Euroleague 'de sahasında Real Madrid ’i 76-60 yendiği maçın ardından Chris Singleton ile alınan galibiyeti konuştum. Tecrübeli oyuncu bu sezonki hedeflerinin 4 kupayı kazanmak olduğunu söyledi.  ÇOK BÜYÜK BİR GALİBİYET Bizim için çok büyük bir galibiyetti, çok memnunum. Herkes en iyi oyununu ortaya koydu ve Real Madrid gibi bir takımı yenmeyi başardık. HEDEFİMİZ 4 KUPAYI BİRDEN KAZANMAK Hocamız çok iyi, takımımız da iyi. Umarım bunu şampiyon olmak için kullanabiliriz. Şampiyon olmak için buradayız. Geçen sene final oynayıp kaybettik. Takım yine bir arada, şansımız var. Sezonda 4 kupa kazanma ihtimali var, birini kazandık. Sanırım geçen sene 3 kupa kazanmışız, bu sene en büyük hedefimiz 4’ü birden kazanmak.

Roko Ukic: Fenerbahçe’deki Yıllarım Kariyerimin En İyi Dönemiydi

Fenerbahçe ‘de 3 sezon forma giyen ve Unics Kazan’a attığı son saniye basketiyle hafızalarda yer edinen Roko Leni Ukic ile Eurohoops için konuştum. Kariyerinin en iyi dönemini Fenerbahçe‘de geçirdiğini ifade eden tecrübeli oyun kurucu, o dönemi çok özlediğini de ifade etti. Öncelikli olarak şu an The Last Dance gündemde bunla alakalı görüşlerini almak istiyorum. Diziyi izledin mi ve izlediysen neler söylersin? Elbette Last Dance’i izledim. Biz Hırvatlar için çok daha özel bir belgesel çünkü efsane Chicago Bulls kadrosunda Toni Kukoc da vardı. O zaman ve hala bizi temsil ettiği için oldukça gururluyuz. Ben bir NBA ve basketbol sever olarak belgeseli sevdim. 2 sezon NBA’de forma giymiştin ve bu sene NBA’in efsane ismi Kobe Bryant hayata gözlerini yumdu. NBA’de oynadığın dönemde Kobe’yle unutamadığın bir anın oldu mu? Kobe Bryant’a karşı iki maç oynadım, 20 dakikanın üzerinde. Benim için çok özeldi. Hayatının trajık şekilde son bulması herkesi üzdü. Biliyorsunuz, çocuklar...

Erten Gazi: Benim yerim burası!

Yeni sezonda Turkish Airlines EuroLeague ve Basketbol Süper Ligi' nde şampiyonluk hedefleyen Anadolu Efes , 4 sezondur NCAA forma giyen başarılı guard Erten Gazi 'yi kadrosuna kattı. 4 yıl sonra Anadolu Efes'e geri dönen Erten, transfer sürecini, NCAA'de geçirdiği yılları ve kariyer hedeflerini Eurohoops'a anlattı.  Anadolu Efes'te 2 sezon geçirdikten sonra NCAA'e gitme kararı almıştın ve DePaul Üniversitesi’ne gitmiştin. Öncelikle o süreci anlatabilir misin ayrılma kararını nasıl aldın? Anadolu Efes'e 15 yaşında gelmiştim. 3 yıl boyunca yıldızlar, gençler (Pertevniyal) ve Efes'in pilot takımı, o zaman TB2L'de mücadele veren Pertevniyal'de forma giyme şansı bulmuştum. İstanbul'da bulunduğum 3 yıl süresince önümde 1'den fazla kapının açık kalabilmesi için akademik ve basketbol açılarından kendimi hep yüksek bir temponun içinde tutmam gerekti. Türkiye'de üniversite sınavına hazırlanırken bir yandan da SAT ve TOEFL gibi Ame...