Ana içeriğe atla

Transfer Dönemi


Yaz transfer döneminde Emrah Başsan Serdar Aziz, Eren Derdiyok, Tolga Ciğerci, Cavanda, Josue, Kolbeinn Sigthorsson ve Nigel De Jong’u kadrosuna katan Galatasaray bu futbolcular için 14 milyon euro bonservis bedeli öderken, futbolculara da 2016-17 sezonu için 11,4 milyon euro garanti ücret verecek.

Bilal Kısa, Sercan Yıldırım, Furkan Özçal, Alex Telles, Dzemaili, Jose Rodriguez, Emre Can Çoşkun, Olcan Adın, Umut Bulut, Ryan Donk, Volkan Pala, Oğuzhan Kayar, İsmail Çipe, Alperen Uysal, Emre Çolak, Emrah Başsan, Jason Denayer ve Jem Karacan ile de yollar ayrıldı. Bu futbolcuların gidişinden 10 milyon euro bonservis ücreti kazanıldı ve bunun yanında bu futbolculara 2016-17 sezonu için 12,3 milyon euro garanti ücret ödemekten kurtulmuş olundu. Gelen futbolcuların bonservisleri ve yıllık ücretleri konusunda akıllıca hareket edilseydi çok daha güzel bir tablo karşımızda olabilirdi.

Temmuz ayında takımın elinde güvenebileceği tek orta saha Selçuk’ken bu bölgeye Josue, Tolga, De Jong transferlerinin yapılmasının ardından bu bölgede alternatif sayısı çoğaldı. Özellikle Josue transferi uygun bir maliyete yedek kulübesi için iyi bir hamle oldu. Elbette Josue çok üst düzey bir oyuncu değil ancak birçok mevkii de oynayabilmesini ve hiç alternatifi olmayan bir yedek kulübesini düşündüğümüzde kötü bir hamle olmadığı aşikar.  Geçen sezon Galatasaray’ın en çok sıkıntı çektiği bölgelerin başında gelen forvete Eren ve Sigthorsson yapılmasıyla da lig için iyi bir forvet hattı kurulmuş gibi gözüküyor. Tabi şunu da belirtmek lazım Eren Derdiyok'a verilen parayla çok daha iyi, çok daha tatmin edici bir forvet kurulabilirdi ancak bu yönetimin de maalesef çapı bu kadar. Riekerink hem kanat hem de forvet de oynayabilen bir oyuncu istiyor haberi çıktıktan sonra Sigthorsson’un gelmesine şaşırdım. Sigthorsson’dan EURO 2016’daki performansından dolayı umutluyum ve iyi bir yedek olacağını düşünüyorum. Maliyetinin de uygun olması kıymetli. 

Transfer döneminde yaptığımız en maliyetli transfer olan Serdar Aziz’i henüz bir resmi maçta Galatasaray formasıyla izleyemedik. Serdar’ın savunmaya sertlik katacağı kesin ama ihtiyacımız olan isim miydi, yaşadığı sakatlık sıkıntıları ve FFP varken bu maliyete girmeye gerek var mıydı diye de insan sormadan edemiyor. Umarım Kayserispor maçıyla oynamaya başlar ve iyi bir performans ortaya koyar. Sakatlığından dolayı henüz forma şansı bulamayan Cavanda’ya gelecek olursak Trabzon’un kadro dışı bıraktığı oyuncuyu daha uygun bir bonservis ücretiyle almamız gerekirdi. Linnes’in Beşiktaş ve Karabükspor maçlarında güven vermeyen performansından sonra onun oynayacağı oyun daha da önemli hale gelmiş durumda.  Maliyeti dolayısıyla kafalarda soru işareti uyandırsa da iyi bir performans göstermesini dilemekten başka çare kalmıyor elde. 

Son transfer De Jong’a gelecek olursak geçen sezon Melo’nun yerine en çok istenen isimlerin başında geliyordu ama bu sezon Lassana Diarra hayalleri kurulurken gündeme gelince geçen sezonki kadar ilgi görmedi. Mart ayından bu yana oynayan bir De Jong olduğunu düşünürsek buraya fit durumda gelmesi bizim için önemli bir avantaj oldu. Geçen sezon ortasahada defansif yönü kuvvetli, kesici bir ismin yokluğu yaşayan takım için De Jong bu sorunları çözebilecek bir isim. Bunun yanında Melo’nun maç içinde rakibinin üstünde kurduğu psikolojik üstünlüğü De Jong da yapabilir. İlk 2 haftasında oynadıkları oyunla taraftarı memnun eden Eren ve Tolga ise iyi transferler fakat maliyetlerinin fazla olması geldikleri zaman eleştirilerin yükselmesine sebep oluyor. Ki zaten bunlar da gayet doğal ve olması gereken eleştiriler. Özellikle Almanya’da 500bin euroya oynayan Tolga’ya 2 milyon euro verilince insanlar haklı olarak isyan ediyorlar. Bu maliyetlere çok daha iyileri alınabilirdi. Maliyetleri bir kenara koyarsak 2 oyuncu da şu ana kadar gösterdikleri performansla taraftarı memnun etmeyi başardı. Eren’in hem Karabük’e hem Akhisar’a attığı goller kıymetliydi. Umarım performansları hep böyle devam eder. Yeni sezona dair yazdığım yazıda Galatasaray'ı sıkıntılı bir sezonun beklediğini söylemiştim. Açıkcası ilk haftalar itibariyle alınan sonuçlar umutlandırsa da tünelinin ucunda hala büyük bir ışık göründüğünü söylemek güç. Umarım takım bu performansa devam eder ve o ışığı görebiliriz. Zaman ayırıp okuduğunuz için teşekkürler.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Anthony Gill: Türkiye'yi çok seviyorum, harika bir ülke.

Turkish Airlines Euroleague 'in 17. haftasında Anadolu Efes evinde Khimki'yi 101-82 yenerken maçın ardından Rus ekibinde forma giyen Anthony Gill ile konuştum. Türkiye'yi çok sevdiğini söyledi. * YouTube kanalıma abone olursanız sevinirim, teşsekkürler: https://www.youtube.com/channel/UCO8gnfLv80PmDp8dZhn4svQ DAHA İYİ SAVUNMA YAPMALIYIZ İyi başlamak istedik, elimizden geleni yaptık, biliyorsun bir süredir kazanarak geliyorduk ancak Anadolu Efes gerçekten iyi bir takım. Bugün çok iyi oynadılar. Kazanmak için geri geldik ancak yeterli olmadı. Savunmamızı daha iyi yapmalıyız, daha akıllı oynamalıyız. Anadolu Efes karşısında 100 sayı yerseniz kazanamazsınız.  ÖNÜMÜZDEKİ MAÇLARI KAZANMAYA ODAKLANDIK Şu anda play-offlara odaklanmadık sadece önümüzdeki maçları kazanmaya odaklanmış durumdayız. Bunun için çabalayacağız. Daha iyi oynamalı, hem hücumda hem savunmada dengeli olmalıyız. Daha sert defans yapmalıyız.  EFES HARİKA BİR TAKIM

Gökay İravul: Altyapıdan oyuncular çok eksik geliyorlar.

Son yıllarda altyapıdan büyük umutlarla çıkan ancak A Takım seviyesinde tutunamayan isimlerle bu durumun nedenini konuşmaya devam ediyorum. Fenerbahçe altyapısından çıkan Gökay İravul ile konuştum. Altyapıdan çıkan oyuncuların A Takım seviyesine çok eksik geldiğini ifade eden Gökay, oyuncuların daha donanımlı olması gerektiğini ifade etti.  Fenerbahçe altyapısında büyük umutların bağlandığı isimlerden biriydin. Aykut Kocaman döneminde Süper Lig ve Türkiye Kupası'nda da zaman zaman forma şansı bulmuştun ancak sonrası gelmedi. Neden işler yolunda gitmedi, neye bağlıyorsun bu durumu? Evet o dönem iyi şanslar yakaladım. Benim adıma işler iyi de gidiyordu ama maalesef ki şike süreci Fenerbahçe'yi etkilediği gibi maalesef genç oyuncuları da etkiledi. Bu sebeple kiralık gitmeme karar verdik. Fenerbahçe'den Alanyaspor'a gitmiştin ancak Süper Lig seviyesinde kalıcı olamadın. Süper Lig seviyesinde kalamamanın sebepleri neydi? Alanyaspor'da bulunduğum süreçte 1.

Kaspars Kambala: Fenerbahçe kalbimde hep özel bir yerde olacak.

Türkiye’de Anadolu Efes , Fenerbahçe , Aliağa Petkim , Adanaspor ve Türk Telekom formaları giyen Kaspars Kambala 'yla Eurohoops için konuştum. Fenerbahçe ve Anadolu Efes‘te gösterdiği başarılı performanslarla taraftarlar için unutulmaz isimlerden biri haline gelen Kambala, Fenerbahçe’nin kendisi için çok özel bir yerde olduğunu ve takımı hala takip ettiğini söyledi.  Shane Larkin bu sezon senin EuroLeague’deki 41 sayılık rekorunu kırmayı başardı. Bu konuyla ilgili neler söylersin? 41 sayı atarak rekor kırdığım maçın üstünden kaç yıl geçti bilmiyorum ama onurluyum. Bu rekor elbet bir gün birileri tarafından kırılacaktı ve şimdi Anadolu Efes için oynayan bir oyuncu tarafından kırıldı. Bence Larkin çok iyi bir oyuncu ve bu rekoru hakketti. Şimdi rekor onun. Onu izlemekten herkes gibi ben de keyif alıyorum. Çok önemli ve iyi bir oyuncuydun ama bütün kariyerin Avrupa’da geçti. Neden hiç NBA’de oynamadın? Anadolu Efes‘teki performansımın ardından minimum kontrat ile N